Mustafa Kemal Atatürk’ün Son 2 Günü - 8 Kasım

Mustafa Kemal Atatürk’ün Son 2 Günü - 8 Kasım

Ne kadar zorlukla karşılaşsa da pes etmeyen, umudunu yitirmeyen, yedi düvele karşı mücadele eden Cumhuriyetimizin kurucusu, ilk ve ebedî başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü yaklaşırken son 2 gününü anlatmak istiyorum.

 

8 Kasım 1938


 

Atatürk, 8 Kasım’da hastalığının son evresine girmişti. Son isteği enginar yemeğiydi. Ancak bu günlerde bu sebzeyi bulmak zor olduğundan, farklı ülkelerden enginar getirtilmesini istedi. Ne yazık ki bu yemeği tatmak ona nasip olmadı.


 

O gün, ikinci kez ağır bir koma haline girdi ve mavi gözleri bir daha açılmamak üzere kapandı. Yanındaki kişiler durumu kötü olmasına rağmen bunu kendilerine bile söyleyemiyorlardı. Herkes derin bir üzüntü içindeydi.


 

Halk ise Atatürk’ten bir haber almak için radyolarını açmış, endişeyle gelişmeleri takip ediyordu.

Atatürk’ün Yanındakilerin Anlattıkları:


 

Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp (Başhekimi ve Doktoru):

“Atatürk, 8 Kasım günü çok ağırlaştı. Kendisi bilincini kaybetmişti ve müdahalelerimize yanıt vermiyordu. Karaciğer sirozu nedeniyle tüm tedavi çabalarımız yetersiz kalıyordu. Bir ara gözlerini açar gibi oldu, ama sonra tekrar kendinden geçti. Onun bu zorlu mücadelesine tanıklık etmek bizim için çok ağırdı; ancak son ana kadar başucundaydık.”


 

Salih Bozok (Yaveri ve Yakın Dostu):

“Atatürk’ün son isteklerinden biri enginar yemekti. Biz de bu isteğini yerine getirebilmek için çaba gösterdik, ancak bu yemeği tatmak ona nasip olmadı. Onu bu kadar çaresiz görmek yüreğimizi parçaladı. Hayatım boyunca onun güçlü duruşunu görmüştüm; ama şimdi gözlerimizin önünde günden güne eriyordu. Ne olacağını biliyordum, ama kabul etmek mümkün değildi.”


 

Afet İnan (Manevi Kızı):

“Atatürk, son günlerinde bile çevresindekileri düşünürdü. O gün çok ağırdı, neredeyse hiç konuşmuyordu. Onun yanında durup dua etmekten başka bir şey yapamıyorduk. Atatürk’ün böylesine zor durumda olmasını görmek hepimizi derinden sarstı.”


 

Kamil Berk (Doktorlarından Biri):

“8 Kasım günü onu ikinci kez ağır bir koma halinde bulduk. Nefesi zayıflamış, vücut fonksiyonları iyice azalmıştı. Yanında olmak zordu; elimizden hiçbir şey gelmiyordu. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir insanın bu kadar acı çektiğini görmek hepimiz için dayanılmazdı.”


 

Sabiha Gökçen (Manevi Kızı ve Türkiye’nin İlk Kadın Savaş Pilotu):

“Atatürk’ü son kez o halde görmek… Bu anlatılamayacak kadar zor bir durumdu. Güçlü kalmaya çalışıyorduk ama onun çektiği acıya tanık olmak bize ağır geldi. Sarayda hüzün hâkimdi; dışarıda insanlar gözyaşları içinde dua ediyordu, radyolardan gelecek haberi bekliyorlardı.”

 

 9 Kasım 1938’i yarın anlatacağım…

Devam edecek…


 


 

Benzer Haberler